Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Ortaasya`da Tehlikeli dini hareket Tebliğ Cemaati

Ortaasya`da Tehlikeli dini hareket Tebliğ Cemaati
14.05.2023
A+
A-

Ortaasya`da Tehlikeli dini hareket Tebliğ Cemaati

Dünya son 30 yılda çok değişti ve yakın zamana kadar imkânsız görünen şeyler artık bir gerçek olarak ortaya çıkıyor. Bazı terör örgütleri veya aşırılık yanlısı örgütler söz konusu olduğunda, ilk olarak akla gelen – yasaklanan İŞİD kuruluşudur. Fakat, dini kuruluşlar da aynı derecede tehlikeli olabilirler hatta Rusya Federasyonu’nda yasaklanan ve kovuşturulan şeyler de daha düne kadar komşu olan ülkelerde serbestçe yayılabilirler ve hatta olağan bir durum gibi kabul edilebilir. Yani, örneğin, bu durum şu anda Kırgızistan’da yaşanıyor. Ve bu metin tam da bununla ilgili, yasak dini hareketlerin nasıl güç kazandığı ve neredeyse devlet düzeyinde desteklendiği ve Kırgızistan devlet sınırının ötesine yayılmaya başlayabileceği hakkındadır.

 

 

 

 

Günümüzde, Tebliğ Cemaati, 200 binden fazla destekçisiyle Kırgızistan’daki en yaygın dini aşırılık yanlısı örgüttür ve bu da onun diğer yıkıcı akımlara hâkim olmasına olanak tanır.

Dini aşırılık yanlısı örgütün net bir örgütsel yapısı vardır ve belirli bir eylem programına sahiptir. Fikirlerin halk arasında etkili bir şekilde yayılması konularını tartışmak için cumhuriyet, bölge ve ilçe düzeyinde konseyler oluşturulmuştur.

Kısa sürede böylesine bir yaygınlık oluşturan Tebliğ ideolojisi, aşırılık yanlısı dini örgüt Tebliğ Cemaati’nin Kırgızistan’ın eski cumhurbaşkanları Atambayev ve Ceenbekov ve onların ailelerinin himayesiyle ve katkıları altında gerçekleştirildi. Eski cumhurbaşkanı Ceenbekov’un erkek kardeşi, Jogorku Keneş binasında ibadethane açan etkili bir tebliğcidir. Bu dönemden itibaren Kırgız yetkilileri ve kolluk kuvvetleri çalışanları resmi olarak daavatlara (davetlere) katılmaya başladı.

Kırgızistan Müslümanları Ruhani İdaresi başkanının Tebliğ Cemaati’nin önde gelen ve parlak destekçilerinden Maksat Toktomushev’den Zakir Rakiev’e el değiştirmesi, ülkenin dini yaşam alanındaki durumu değiştirmedi. Görüldüğü gibi, Kırgızistan Müslümanları Ruhani İdaresinin şu anki başkanı da kendisinden öncekilerin politikasını sürdürmektedir. Bu da, davaat (davet) için çeşitli bölgelere giden Tebliğ Cemaati yandaşlarının himayesi ve desteği demektir. Hac organizasyonu sırasında mali raporların tahrif edilmesi demektir. Zamir Rakiev gizli bir tebliğcidir ve aynı zamanda Rusya Federasyonu’nun baş müftüsü Ravil Gainutdinov’un tam kontrolü altındadır. Buradan, Haziran 2021’de Toktomushev’in yerine Z.Rakiev’in Kırgızistan Baş Müftüsü olarak seçilmesinin, ‘Zhaparov-Tashiev’ ikilisi tandeminin sahte ve aldatıcı bir şekilde yeniden düzenlenmesi olduğu sonucuna varılabilir. Tashiev liderliğindeki Kırgız kolluk kuvvetlerinin mevcut liderleri, tıpkı kendilerinden öncekiler gibi, güvenlik güçlerinin nakit akışlarını yeniden dağıtmayla ve iktidar tandeminin muhalefeti etkisiz hale getirmekle meşgul olduğundan, Tebliğ Cemaati’nin cumhuriyetin ulusal güvenliğine yönelik tehdidini görmezden gelmeye devam ediyor.

Resmi olmayan ankete göre, 2016 yılında Kırgızistan Devlet Güvenlik Hizmetinde, personelin %70’i Tebliğ Cemaati’nin mensubuydu. Birçoğu daavatlara (davetlere) hala teşrif etmektedirler.

Cesede erişimi olan Kırgızistan Devlet Başkanı Zhaparov’un kişisel güvenlik görevlisinin yani özel korumasının, kendi meslektaşları arasından 10-12 kişilik bir cemaat organize etmesi çok ilginçtir. Bu gerçek Kırgızistan başkanı tarafından biliniyor, ancak kendisi aşırılık yanlısı ideolojiye bulaşmış bir çalışanını değiştirmek için herhangi bir adım atmadı. Bu, Zhaparov’un bu tür dinin görüşlerini teşvik ettiğini gösteriyor. Muhtemelen, cumhuriyetin başı, özel korumaların korudukları kişiyi ortadan kaldırdığına ilişkin sayısız örnekleri unutmuştu, bunun canlı örneği de İndira Gandhi’nin durumudur.

Kırgızistan Ulusal Güvenlik Devlet Komitesi ulusal güvenlik konusunda endişeli olsaydı, Tebliğ Cemaati’nin başkent ve çevresindeki ruhani kayıt merkezlerinin çalışmasına izin vermezdi. Örneğin, Abdullah ibn Mes’üd’ün medresesindeki Archabershik mahallesinde, 12 ila 20 yaşları arasındaki 500’den fazla mürit eğitim görüyor. Bir yıllık kurslar 12 bin som tutuyor. Finansmanın ana içeriği Pakistan, Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve diğer ülkelerden gelen fonlardan geliyor.

Chuy eyaletinin Tokmok şehrinde – İslam Enstitüsü Lokman el-Hakim ve Dunvarov Medresesi, Zheel ilçesinin Alekseevka köyünde – Hazret Osman Medresesi, Ala Too köyünde – Kenbulun Medresesi, Celalabad eyaletinin Arsalbab bölgesinde- camiler mevcuttur. Bunların sonuncusu Tebliğ Cemaati için ana geçiştir. Orta Asya’nın dört bir yanından müritler, daavatın rotalarını belirlemek için buraya akın ediyorlar.

Abdullah ibn Mes’üd’ün medresesinde eğitim görmenin ana kuralı, aşırılık yanlısı dini örgüt Tebliğ Cemaati’nin fikirlerini halk arasında zorunlu olarak yaymak, onun propagandalarının İslam’ın ana akımı haline getirmektir.

Tebliğ Cemaati’nin Kırgızistan’daki faaliyetleri, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi için haklı ve ciddi bir kaygı sebebidir. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin Analitik Destek ve Yaptırımları İzleme Birimi Heyetinin 31.Raporu ile kabul edilen İŞİD ve El Kaide ile ilgili 2610 sayılı Kararında, Tebliğ Cemaati akımının Kırgızistan’daki propagandasının Orta Asya’da komşu ülkelere yayılmasının yasaklanmadığı tek ülke olduğu ve bunun yandaşlarını İŞİD terör örgütünün saflarına çekmeye yardımcı olduğu kaydediliyor.

3 Kasım 2022 tarihinde ‘Eldik’ grubundan çıkan Milletvekili Aralsanbek Maliyev, Jogorku Keneş’te aşırılık yanlısı faaliyetlerle mücadeleye ilişkin yasa tasarısının tartışılması sırasında Tebliğ Cemaati’nin faaliyetlerinin Kırgızistan’da neden yasaklanmadığını sordu. Ne de olsa, bu hareket Rusya Federasyonu’nda uzun süredir yasak idi. Bu soruya İçişleri Bakanlığı Bakan Yardımcısı Nurbek Abdiyev, kolluk kuvvetlerinin yalnızca Tebliğ Cemaati’nin eylemlerini izlediğini söyledi. Ve bu akımın yandaşlarının sorumluluğa tabi tutulmalarının sadece doğrudan yasayı ihlal etmeleri durumunda mümkün olduğunu söyledi, ancak hangi yasanın ihlali söz konusu olduğunu net olarak belirtmedi.

Abdiyev’e yardım elinin uzatılması uzun sürmedi. Oş eyaleti temsilcisi Milletvekili Omurbek Bakirov aşırılık yanlılarını savunarak örgütün alkol bağımlısı ve sabit bir ikamet yeri olmayan kişilerin uyum sağlaması için toplumdaki manevi değerlerin güçlendirilmesi açısından devlete fayda sağladığını söyledi.

Diğer bir milletvekili Dzhalalidin Nurbvayev daha da ileri gitti. İçişleri Bakanlığı temsilcisinden yandaşları yaptıkları iyiliklere rağmen kolluk kuvvetleri tarafından sebepsiz yere gözaltında alınan Yakin İnkar’ın aşırılık yanlısı akımının üyeleri listesinden çıkarılmasını istedi. O zaman haklı olarak şu soru ortaya çıkıyor, ülkenin ana yasama organında kim oturuyor, halkın vekilleri mi yoksa Tebliğciler mi?

Tebliğcileri finanse etme işi yoluna konuldu. İşte küçük bir örnek: Bişkek’teki Medine pazarı aşırı dinci bir örgütün yandaşlarına aittir. Kırgızistan Din İşleri Devlet Komitesi, Tebliğ Cemaati’nin yasaklı örgütler listesine dahil edilmesi gerektiğinin farkındadır. 2021-2022 yıllarının başlarında, Devlet Ulusal Güvenlik Komitesi, bu planın uygulanması için Rus tarafından bir eylem algoritması talep etme girişimi başlattı, ancak bu sadece kâğıt üzerinde kaldı.

Kırgızistan’da aşırılık yanlısı ideolojinin yıldırım hızında yayılması, öncelikle din eğitimindeki boşluk sebep oldu ve bölgede geleneksel İslam’a dayalı yüksek kaliteli din eğitimi veren eğitim kurumlarının yokluğu bunların işlerini daha da kolaylaştırdı. Meydana gelen boşluktan ülkeye gelen ve yabancı bir ideolojiyi özgürce vaaz eden Tebliğ Cemaati’nin yabancı elçileri yararlandılar.

Bugün Kırgızistan’da din eğitimi alanında bir kısır döngü elde edilmektedir. Bu alan, doğrudan Kırgızistan Müslümanları Ruhani İdaresi’ne bağlı Din İşleri Devlet Komisyonu’nun kontrolü altındadır. Bu alanı doğrudan kontrol etmesi gereken kurum olan Kırgızistan Milli Eğitim Bakanlığının bunlara erişimi olmadığı ve etki yapamadığı ortaya çıktı.

Bazı uzmanlar ve eksperler de benzer bir görüşe sahiptir. Bu nedenle, 16 Şubat 2022 tarihinde Parlamento’nun toplantısında Milletvekili Dastan Bekeshov, devletin dini eğitim kurumlarında hangi içeriğin öğretildiğini kontrol etmesi gerektiğini belirterek konuyu gündeme getirdi. Tutuklanmasından önce, eğitimle ilgili bu kanunun taslağına ilişkin maddelerin eklenmesini ve medresenin faaliyetlerini kontrol altına almayı ve bakanlığın denetimine devredilmesini düşünen Kırgızistan Milli Eğitim Bakanlığı eski başkanı Almazbek Beishinaliev de bu yönde çalışmalar yürütüyordu.

Özetlemek gerekirse, günümüz Kırgızistan’ın cumhurbaşkanı ve onun yakın akrabaları düzeyindeki Kırgız siyaset kurumunun himayesi sayesinde Tebliğ Cemaati yandaşlarının hâkim olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca Tebliğciler, terör eylemlerini organize etme ve gerçekleştirme konusunda zaten deneyim kazanmış durumdadır. Tebliğ Cemaati aracılığıyla cihatçılığa gelen canlı bombalar, şimdiden Kırgızistan, Rusya ve Çin’de kendilerini havaya uçurdu. Bu durumu göz önünde bulundurarak, Tebliğ Cemaati’nin Kırgızistan’daki konumlarını nihai olarak sağlamlaştırılmasının ardından, komşu devletlerde de Tebliğ Cemaati ideolojisini yaymak için tedbirler almaya başlayacağından hiç şüphe yoktur.

Kaynak gözü;
https://www.youtube.com/watch?v=S0QaSlp4IH4, https://www.youtube.com/@NakanuneTV

Foto; lifenews.ru

 

REKLAM ALANI